Dünyayı etkileyen koronavirüs (COVID-19) salgını sebebiyle ülkelerde çeşitli önlemler alınmaktadır. Ülkemizde de tavsiye nitelikli kararlar ve genelgelerle çoğu işyeri faaliyetini durdurmuştur. Halen faaliyet gösteren tacirler için ise ekonomik hayat durma noktasına gelmiştir. Bu durumda işverenler iş hukuku bağlamında hangi uygulamaları yapabilirler?
İş Kanunun 40. Maddesinde zorlayıcı sebepler dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödeneceği düzenlenmiştir. Yani zorlayıcı bir sebebin varlığı halinde bir hafta süre ile işçilere yarım ücret ödenir. Zorlayıcı sebepler kanunda tahdidi şekilde sayılmamış, işçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek sebep olarak tanımlanmıştır. Yargıtay içtihatlarında zorlayıcı sebep olarak işçinin tutuklanması örnek gösterildiği gibi sel, deprem, ulaşımın kesilmesi vb. olağanüstü durumlar da zorlayıcı sebep olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla koronavirüs salgını sebebi ile faaliyetlerin durmasının zorlayıcı sebep olduğu tartışmasızdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle koronavirüs salgını sebebi ile çalıştırılamayan işçiler için işverenler bir haftalık süre boyunca işçilerine yarım ücret ödeyecektir. Zorlayıcı neden bir haftadan uzun sürerse işverenler İş Kanunun ilgili maddeleri gereğince iş akdini haklı nedenle derhal feshedebilirler. Bu durumda işverenin işçiye ihbar tazminat ödeme yükümlülüğü yoktur.
İşverenlerin geçirdiğimiz bu olağanüstü süreçte, iş akdini derhal fesih hakkına sahip olsalar dahi, işçilerine ücretli ve ücretsiz izin kullandırabilmelerine ilişkin hususları uzman bir avukata danışmaları sürecin minimum zarar ile atlatılmasında büyük önem taşımaktadır.