Kısa çalışma iş hayatının ortaya çıkardığı bir kavramdır. Piyasalardaki ve ekonomik düzendeki olağanüstü koşullar, krizler bu kavramın doğmasını zorunlu kılmıştır. İşyerindeki çalışma sürelerinin kısaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerindeki çalışmanın tamamen veya kısmen en az 4 hafta süreyle durdurulması durumlarında sigortalılara 3 aya kadar gelir desteği sağlanması uygulamasına kısa çalışma ödeneği adı verilmektedir. Kısa çalışma ödeneği, ilk olarak 4857 sayılı İş Kanununun 65. Maddesinde düzenlenmiştir ardından yapılan değişiklikler ile İşsizlik Sigortası Kanununda yer edinmiştir. Çıkarılan yönetmelik ve tebliğler ile uygulanabilir hale getirilmiştir.
Kısa çalışma ödeneğinin devreye sokulması için şu durumlardan birinin veya birkaçının meydana gelmesi aranmaktadır; genel ekonomik kriz, bölgesel kriz, sektörel kriz, zorlayıcı sebepler. İşyerlerinin ekonomik olarak ciddi şekilde etkilenip sarsıldığı kriz durumlarında kısa çalışma ödeneğine başvurulmaktadır. Zorlayıcı sebepleri ise şöyle tanımlanmaktadır: İşverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine imkân bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumları ya da deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumlardır.
Yukarıda açıkladığımız kriz durumlarında ve zorlayıcı sebepler neticesinde başvurulan kısa çalışma ödeneği kapsamında işçilere kısa çalışma ödeneği ödenmekte ve Genel Sağlık Sigortası primleri ödenmektedir.
Tüm dünyada etkisini gösteren Koronavirüsü ülkemizde de hayatın her alanını etkilemektedir. İşyerlerinde çalışma yapılamamakta, insanların mümkün olduğunca evlerinden çıkmaması yetkililer tarafından istenmektedir.
Kısa çalışma ödeneğinden faydalanmak için başvuruların işveren tarafından bağlı olunan İŞKUR birimine yapılması gerekmektedir. Başvuruların işçi tarafından yapılması mümkün değildir. Koronavirüsten olumsuz etkilendiği gerekçesiyle kısa çalışma talep eden işveren; buna ilişkin kanıtlarla birlikte Kısa Çalışma Talep Formu ile kısa çalışma yaptırılacak işçilere ilişkin bilgileri içeren listeyi bağlı olduğu İŞKUR biriminin elektronik posta adresine, elektronik posta göndermek suretiyle kısa çalışmaya başvuru yapabilir. Ancak, koronavirüs salgını sebebi ile geçmekte olduğumuz olağanüstü süreçte işverenin herhangi bir kanıt sunmasına gerek olmadığı düşüncesindeyiz.
Kısa çalışma ödeneği kapsamında değerlendirilecek işçilerin son 120 gün hizmet akdine tabi olanlardan, son üç yıl içinde; 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olması gerekmektedir. Ancak bu süreler TBMM'de kabul edilen önergeye göre son 60 gün sigortalı olarak çalışanlardan, son 3 yıl içinde en az 450 gün primi sigorta primi yatırılanlara kısa çalışma ödeneği verilebileceği şeklinde değiştirilmiştir. Koronavirüsün zorlayıcı bir sebep olması ve zorlayıcı sebeplerle işyerinde kısa çalışma yapılması halinde, ödemeler 4857 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin (III) numaralı bendinde ve 40 ıncı maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra başlar. Bu bir haftalık süre içerisinde ücret ve prim yükümlülükleri işverene aittir.
İş müfettişlerince yapılacak inceleme neticesinde başvurular karara bağlanacak ve başvuru sonuçları elektronik posta yoluyla işverenlere bildirilecektir. Ödenecek tutar, sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60'ıdır. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150'sini geçemez.
Başvurularınız sırasında yardım almak ve konu hakkında detaylı bilgilendirme için İş Hukuku alanında uzman bir avukattan destek alabilirsiniz.